Sanctuary
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ilmarinen, matias | ilan

Aşağa gitmek

ilmarinen, matias | ilan Empty ilmarinen, matias | ilan

Mesaj tarafından Ethelinda Cuma Eyl. 19, 2014 11:48 pm





matias ilmarinen;;
Seine nehrinin kutsal sesini duyacağınız, sokakların da hala gaz lambalarıyla ışıldadığını göreceğiniz kadar zarafeti; soğuk rüzgarın eski malikanenin duvarlarında ve kilise camlarını andıran pencerelerini sertçe yaladığında çıkan sesi duyacağınız kadar da kaba olan bir günde doğdu Matias. Yine bahsedilen pencerelerden içeriye sızan mehtabın hûzmesi yüzüne düştüğünde bir süre hiçbir şey duyulmadı. Annesinin denizin her seferinde sahile vurması kadar sık olan nefesi git gide yavaşladı, doğumundan ötürü gelen belli belirsiz inlemeleri de kayıplara karıştı. Yeni doğan, dört saniye kadar nefes almadı. Köşkteki görevli papaz bu süreden biraz daha fazla bekledi sonra kötü haberin elçiliğini yapmak üzere şimdiye kadar defalarca düşük yapmış kadına döndü. Genç kadın ne olduğunu çok iyi anladığından ötürü başını geriye attı ve Tanrı adını verdiği şeye yalvarmaya başladı. Kaldıramayacağının farkındaydı. Bir mucize gerçekleşmedi, kitaplarda yer alacak bir şey de olmadı. Matias, ta ki sırf hareketi yüzünden aileden çıkartılan ve adını hala daha bilmediği akrabasının *Ephesians'tan bir parça okuyarak üzerine kırık bir tılsımın parçalarını bırakana kadar. Oğlanın ilk nefes alışı lanetlendi, bedeni lanetlendi ve ruhunun yarısı çoktan karanlıkta bir yere saklandı. Tensel değil de ruhsal olan her şey bir süre sonra kendi kokusu haline geldi. Matias, bir taklitçi oldu. *Ira'nın beden almış hali oldu; Invidia'nın parçası, Acedia'nın da yansıması oldu. Kendisinden çok o akrabasına benzedi. Şikayet etmedi bu durumdan. Çocukluğunu son derece normal geçirdiğini söyleyebiliriz; çocukluk arkadaşları önceden soylu kişiler arasından seçildiğinden çok sayıda olmadıklarını da. Öyle ki her şeye rağmen annesinin ona karşı gelişen hayranlığı yüzünden her şeyin son derece mükemmel yapılması öngörüldü. Kendisine özgü kıyafetler, oturuş şekli, üzerinde baş harflerinin bulunduğu çatal bıçak takımlarına kadar tutun ki 6 yaşına yeni geçmiş bir çocuğun hayatında sahip olabileceği her şey. Oryantal desenli şifon yatak örtüleri, kadife perdeler, kendisine özel yemekler, bakıcılar ve daha nicesi. Yine de Matias şımarık züppe çocuk tiplemesinden oldukça uzakta bir kişilik çizerek varlığını ortaya ilk defa attı; ancak bu yine de güçlü bir narsizminin olmasını engelleyemedi. Kendisine tapacak kadar mükemmel olduğuna inanmasa da o seviyeye oldukça yakın olduğunu söyleyebiliriz çünkü her şey için sadece ancak sadece kendisine güveniyor. Yine de son derece güçlü olmadığının da farkında ama bunu arzulamıyor da. Matias için tipik Slytherin denmesi kesinlikle bir hata olur çünkü ondan geriye kalanların, aldığı parçalardan çok daha fazla dominant olması sebebiyle kendi istediklerini yapabilecek iradeye sahip oldu. Öyle ki kendisinden beklenmeyecek şekilde bir olgunluğa erişti ve karakteristik özelliklerini kısa sürede belledi. Olması istenen kişinin özelliklerini gösterip tüm beklentileri karşıladı. Buna rağmen bir azizin yakınından bile geçmeyeceğinin kendisi de farkında. Yaşı ilerleyip de mektubu alıncaya kadar gelişen süreçte önemli bir olayın olmamasıyla beraber annesinin öz oğluna olan sevgisinin sınırları olmaması gerekene kaydı. Mirasını alacağı kızla bir daha görüştürülmedi, dış dünyadan soyutlanmaya çalışıldı, aile kavramının iyice pekişmesi bahane edilerek geçirdikleri zaman yükseltildi ve buna benzer şeyler. Hemen hemen hiçbiri işe yaramadı. Acedia'nın miskinliğinden yararlandı ve o yansımayı yanındakilere dağıtmayı borç bildi; sırf bu yüzden annesi yeni bir karara kadar oğlundan uzak durmayı yeğledi. Oysa sevgili adına saymak istediği oğlu bundan tam tersi hiç hoşlanmadı. Her zayıflığını gördüğü, kendi canını feda edecek kadar da saygı beslediği hala genç sayılan kadını kendisine bir sırdaş etmesindendi belki ama o yanında olduğu sürece mutlu olduğunu savunup tekrardan yanına çekti. Henüz ergenliğe dahi basmamış ve babasını aylarca görmeyen oğlan, bu hareketiyle kadının, oğlunun da onu sevdiğini sandığını sağlamış oldu. Bir yanılsamayı ne kadar sevebilirsiniz oysa? Matias'ın olmayan kısımlarını ne kadar göz ardı edebilirsiniz? Oğlan gelişmemişti, sağlıklı değildi ve lanet sayılabilecek bir tılsıma bağlıydı; merak edilebilecek tek konu ise sırf bu lanet dolayısıyla mı yoksa annesinin de birine ihtiyacı olduğu nedeniyle mi onu sevdiği olabilirdi. Genç kadın çok geçmeden onu bir eş yaptı kendisine, saplantılı oldu hakkında. Kaldı ki Matias'ın ünlü Fransız nehrinin kutsal suyunda yıkanmayacak kadar gelişen ruhu, bedeni ve erkekliği bazı şeylerin farkına varacak kadar geliştiğinde annesiyle bu durum hakkında konuşmadı ve bazı şeylerin altında ezilmeyi yeğledi. Sonuçta kim olduğu belirsiz de olsa size hayat bağışlayan insana karşı sadece minnet duymalısınız. O da öyle yaptı. Umursamadı ve bunu açıkça gösterdi. Okuldaki üçüncü sınıfının sonlarına doğru ilgisini çektiğinden dolayı rastgele bir kızla ilişki başlattı ve bunu elverdiğince anlattı. Neden övündüğünün farkında değildi, ya da tam olarak ne yaptığının ya da yapacağının ancak kıza karşı pek çok boş vaatlerde bulunup iyice kendisine bağlanmasını sağladı. Okul dönemi bitip görüşmeleri seyrekleşip yerini mektuplar ve yazışmalar aldığında ise tüm ilişkisi annesi tarafından öğrenildi ve zaten ince olan ip o yaz koptu. Annesinin nöbetleri olsun, içinde biriktirdiği kin ve aldatılmış hissi olsun tamamiyle üzerine yıkıldı ve bir süre için o bile ne yapacağını kestiremedi. Başta sadece kızın o kadar da soylu olmaması ya da herhangi bir sebepten dolayı davranışlarını açıklamaya çalışmış olsa da olayın o olmadığını çok sonradan anladı. Ancak o yaz Ira'yı, yani ruhunun parçalarından olan öfkeyi yeterince bastırdığından güçsüz kaldı. Sonunda tek bir damlayla bile annesine karşı çıktı ve görebileceğiniz en büyük kavgalardan birini yarattı. Öyle ki kadının kalbini kırmasıyla beraber tamamen silmesi bir oldu, halen daha evinde barınsa ve biyolojik oğlu olsa dahi hayatında verdiği yer, beslediği tüm diğer duygularla birlikte kayıplara karıştı. Tekrar döndüğünde ise kızdan ayrılmadı ve kendisine fazlasıyla bağlanan, muhtemelen aşık olduğunu sanan ikinci dişi varlığa izin verdi. Sevgisinden olmasa da ikinci bir darbeyi kendi sağlığı açısından kaldıramayacağını düşündü. İstediği her şeyi yapabilecek kızı kıskandı o dönem; Invidia açığa çıktı. Aşık olmadığınız birini ne kadar kıskanabilirseniz o kadar kıskandı ancak bunun üzerinden gelmesi zor da olmadı. Yeni keşfettiği yönünü buldu, çıkartmaya çalışıp beceremedi ve yavaşça kabullendi. Beşinci sınıfa kadar ilerlemesine izin verdiği küçük ilişkiyi sonunda bitirmesi onun açısından zor olmadı; ancak kızda büyük bir zarar yarattı. Matias bundan pişmanlık duymadı, sadece ancak sadece kendi hayatına devam etmek istedi ve öyle de yaptı. Üzerine çektiği iyi veya kötü ilgiyi duymazdan gelmeye çabaladı. Beşinci sınıftan sonraki süreci karakter kurgularıyla ilerleteceğim. Ondan burası RP ve kurgularla eklenecek/düzenlenecek. (Bu aslında yalan, ben üşendim yazmaya.)
*Yeni Ahit yazıtlarından bir parça.
*Latince günahlar da denebilir, tam karşılamasa da.
Ethelinda
Ethelinda
Hikmet'in Aşiftesi-

Vazife : Kurtadam
Mesaj Sayısı : 31

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz