derichs, ezra | ilan

kısaca everett "ezra" derichs;;
Önemsiz bir kasabanın önemsiz ara sokaklarında dünyaya geldiğinde hayatının mükemmel olacağını söyleyemezdiniz. Aristokrat bir ailenin çocuğu değildi, zengin yahut önemli de değildi ve olmayacaktı da. Sıradandı o, Hogwarts'ın koridorlarında gezen onlarca yaşıtının aksine ve bir o kadar da tanımlanamayacak bir yapıya sahipti. Öyle ki bunun getirisi tam anlamıyla başka olmuştu ancak ondan önce, ailesinden de biraz bahsetmek gerekir çünkü gerçek adını kullanmayışının dahi sebebi oradan gelir.

Öyle ki doğduğu yerin ana rahmine düştüğü mekanla aynı oluşu, aslen bir tecavüzün çocuğu olmasından kaynaklanır. Her ne kadar mahkemeye verilmiş olsa dahi biyolojik babası, delil yetersizliği ve iyi avukatı sayesinde serbest bırakılır. Bunun etkisinin annesi üzerinde iyi olmaması ise anlaşılır bir şeydir. Henüz hamileyken kendisini alkole veren kadın, böyle durumun üstesinden gelmeye çalışır ancak bu hareketi dahi ön göremediği bazı şeyleri tetikler. Örneğin çocuğun babasının, dava açıp vekaletnamesini istemesi ve annenin ise rehabilitasyona gönderilmesi gibi veya adamın gerçekten bunun yapılmasını sağlayıp yeni doğan bebeğe kendi adını vermesi gibi. Ancak oğlanın, annesini son gördüğü zaman bu da olmaz. Malum genç sayılabilecek kadın, sadece dört yıl sonra kendi oğluyla babasını, bu sefer kanundışı yöntemlerle ayırır ve üzerine ülke değiştirir. Bunun üzerine Everett Jr Derichs, kayıplara karışır ve yerini Ezra Derichs alır. Yine de Ezra, babasının kim olduğunu yahut gerçekten kim olduğunu değiştiremediğinden dolayı bu olayların her daim izini taşır ve hatta yer yer kendisini Everett diye bile tanıtabilir. Zaten annesinin sözleri gibi, 'genlerinde taşıdığı bela' sebebiyle tekinsiz yerlerde dolaşması da pek uzun sürmemiştir. O, Hogwarts'ın ikinci yaz tatilinde kendisinden büyük arkadaş çevresi sebebiyle otla ve alkolle tanışmış ve tam anlamıyla benimsemiştir mesela ve halen daha da, aradan altı sene geçmesine rağmen, bunların bulunduğu ortamlarda sıklıkla rastlayabilirsiniz ona. Ama dünya görüşü ya da zihin yapısı konularında ise babasına ne kadar benzediğini söylemek imkansıza yakındır. Malum ona sorarsanız eğer ne kadar hatırladığını, cevabı muhtemelen sadece geçiştirilir.

Okul dönemine gelecek olursak ama ceza almadığı bir döneminin zar zor geçtiğini söyleyebiliriz. Sigara, alkol yahut uyuşturucuya olan takıntısı olsun, ukalalığı yahut herhangi bir kurala ya da disipline uymayı reddedişi olsun sadece başını belaya sokmaktan öteye gitmez ancak aynı şeyleri yapmaya ise de devam eder. Arkadaş çevresini geniş tutmaya bakar her şeyden çok fakat dostlarının ise az olduğunu söyleyebiliriz rahatlıkla. Ancak bu tavrının, açıksözlülüğünün ve ukalalığının ise yer yer başkalarıyla tartışmalar yarattığı da oldukça açık. Gerçi Ezra için yaratılan tartışmaların ya da kavgaların ömrünün en fazla bir hafta olduğunu da unutmamak gerekir. O daha çok kendi halinde takılan fakat ilgi odağı da olmayı seven birisi. Zaten oğlunu kaçırdıktan sonra varlığını unutan anneden gelen bir çocuğun da daha farklı olmasını ne kadar bekleyebilirsiniz bilmiyorum. Malum tekrardan ailevi konulara girersek, annesinin onu en ufak umursamadığı ve hatta yedi yaşından beri bile gereğinden de fazla yalnız bıraktığını söyleyebiliriz. Ezra'nın geçmişinin önemli noktaları bunlardır zaten, ne idüğü belirsiz bir anne ile fakir oğlunu canlandırır o sadece, bir piç değildir ancak babasının var olduğunu da söyleyemeyiz.

Eğer kişiliğine gelecek olursak ama,hayatınızda görüp görebileceğiniz en kötü geçmişlerden birine sahip bir kişiden öte olmamasına rağmen aynı zamanda bunu olabildiğince de toparlamış ve dışarıdan bakıldığında kesinlikle belli olmayacak biri haline getirmiştir kendisini. Eğer ki onu tanımıyorsanız nefret etmeniz ya da hoşlanmamanız kolaydır; ancak biraz olsun iç dünyasına baktığınızda bundan apayrı birini de görürsünüz. O, hem güçlü hem de zayıftır denilebilir; hem mutluluğu hem de hüznü aynı anda tadar da denilebilir. Zamanla sardığı yaralarını dışarıya göstermemek adına gösterdiği çaba boyundan büyükken, eğer vaktinizin çoğunu onunla geçiriyorsanız istemsizce fark edeceğiniz bir özelliktir bu. Gerçi vaktiniz onunla geçiyorsa muhtemelen yalnız da kalmadığınız ayrı bir şey; malum Ezra, arkadaş çevresi olsun yahut yaptığı espriler ya da muhattap aldığı kişiler olsun hem özenle seçer hem de gereğinden fazla kişiyi barındırır. Buna bir etken olarak ise bir gün oturup dilediğince şakalaşıp, ertesi gün ise dünyanın geliş yerinden bile bahsedebilecek kadar da dengesiz oluşudur. Elbette eğer çok ama çok fazla kişiyle de alakanız varsa kişiye göre şerbet verebilecek kadar kurnaz olmanız gerekir ki o da bunu yeteri kadar yerine getirebilecek kadar Slytherin, kendisine yapıldığında fark etmeyecek Hufflepuff ve bunu akıl edip gizlice yapmasını sağlayacak kadar da Ravenclaw'dır o. Ancak genel olarak hakim olan laubaliliğinin arkasına saklanmış olan zekadan ötürü yerleştirildiği yer ise ona fazlasıyla uygundur denilebilir. Hayatında hiçbir şekilde öğrenmek adına kitaplarla uğraşmamış ya da satranç dahi oynamayacak kadar da 'üşengeç' olmasına rağmen derslerinin de gereğinden fazlasıyla iyi olduğunu söyleyebiliriz. Araştırır ve her konuda bilgiye sahip olur, hatta ara sıra konuya 'şunu da biliyor muydun' diye bile girebilir. Öyle ki, Ezra'nın hayatı aslen zihninden geçirdiği ancak konuşmalarına yansıtmadığı onlarca, milyonlarca detay üzerine kuruludur. Sadece çevresindekilerin anlayacağı bir mizaha, bir yaşam stiline sahiptir ki bu da sadece onun için hoş görülür. Nedeni tam olarak bilinmez, neden kendisini bu kadar kapalı kapıların arkasına sakladığı veya ona ulaşmanın göründüğünden zor olduğu ancak gerçekten, onunla yakınlaşmak istiyorsanız önce ince buzun üzerinden geçmeniz gerekir. Yaptığınız hiçbir hatayı affetmez ya da bir çocukluk rüyası deyip geçmez. Dolayısıyla sanıldığından çok daha karmaşık olan bu yapı, bir nevi adlandırdığı bela da denilebilir. Hayattaki en büyük isteği olduğundan da basit olmayı dilemek olan oğlan, seçimlerinden ise asla pişman olmaz. İstediği kadar eğlenmeyi, kendine karşı işlenmiş günahlara karşı bir borç bilmiş zaten. Hayat geçici ve yaptığı her şey de adını yüceltmek adına.

aranılanlar;;
+ Şimdi, buraya kadar sıkılmadan okuduysanız size teşekkür ediyor ve bir kurgu ben veriyorum. Biraz geç olabilir ama güzelli bir şey bulurum yani.
+ Dersler için kurgular arıyorum öncelikle çünkü ders rpleri yazmaktan nefret ediyorum gibi bir şey dolayısıyla eğlenceli yapalım. Olmadı kopya verelim, atışalım mesela.
+ Böyle biraz az ciddili yazabileceğimiz güzelli birkaç arkadaşı olsa harika olurmuş. Sabahlayalım, saçma kurgular yapalım. Neden olmasın ama değil mi?
+ Birinci sınıftan bu yana kadar uzanan bir dostu olabilir, geçmişinden haberdar olan hatta ilk olarak yanlışlıkla Everett diye tanıttığı kendisini. Böyle sırdaş gibi, birbirleri hakkında hemen her şeyi bilecekler.
+ Partner olur, bu kurguyu sonra da konuşuruz çünkü bilemedim şimdi.
+ Eski sevgilidir, flörttür, tek geceliktir bunlar da olur, bunları da konuşuruz.
+ Ezra'yla tartışan biri olabilir, düşman tadında. Öyle ki Ezra'nın takacağı tek kişi olabilir.
+ Dersler açısından bir rival olabilir.
Biraz da hayal gücünüze bırakıyorum ben aslında, kısıtlamak istemiyorum malum.